
Keban Baraj Gölü’nde iki balıkçının ağına ülkemiz sularında yaşamamasına rağmen Sibirya Mersin balığı takıldı. Üstelik balığın eti
300, havyarının kıymeti
2 milyon lirayı buluyor. Peki bu tür göle nasıl geldi? Keban Baraj Gölü’ne zarar verebilir mi?
Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde 25 Ekim'de Keban Baraj Gölü'nde Balık yakalayan bir vatandaşın ağına daha önce asla karşılaşmadığı bir balık cinsi takıldı. Yapılan analizlerde balığın Sibirya Mersin Balığı olduğu belirlendi.
15 gün sonrasında baraj gölünde bu sefer bir başka balıkçının ağına yine Sibirya Mersin balığı takıldı. Fakat bu balığın bırakın denizlerimizi, iç sularımızda olması oldukça enterasan. Çünkü Mersin balığı cinsinden biri olan Sibirya Mersin balığı, Kuzey Sibirya’daki bütün büyük nehir sistemlerinde bulunuyor. Türün dağılımı, Rusya’daki Obi Nehri’nden başlayıp Rus Uzak Doğusu’ndaki Kolyma bölgesine kadar uzanıyor.
Bu tür, nehirlerde taşlı çakıllı bölgelerde yumurtluyor. Deniz suyunda gözükseler de, denize göç etmeyen popülasyonları da bulunuyor. Fakat daha oldukca yetiştiriciliğinin yapılması için tercih edilmesinden ötürü, Sibirya Mersin balıklarının bizim sularımızda hatta Keban Baraj Gölü’nde görülmesi çok düşündürücü...
Sibirya Mersin balığıBALIKLARI GÖLE BİRİLERİ Mİ BIRAKTI?Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi, Su Ürünleri Yetiştiriciliği ve Hastalıkları bölümünde görevli Prof. Dr. Devrim Memiş, “Bu balıklar yetiştiricilik icra eden işletmelerden Keban Barajı’na bırakılmış ya da kaçmış olabilir” dedi ve ekledi:
“Sibirya Mersin balığı, sularımıza ilişkin bir balık değil. ‘Acipenser baeri’ olarak bilinen bu tür, sadece yetiştiricilik yöntemiyle ülkemizde bazı işletmelerde bulunur. Deniz ve dere arasında tatlı ve azca tuzlu sularda beslenmek ve hasıl olmak için mevsimlere bağlı olarak göç ederler.”
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nde Deniz Biyolojisi bölümünde görevli olan Prof. Dr. Cem Çevik de “Mersin balıklarının yaşam şekilleri ilmi olarak Anadrom balık grubunda değerlendirilir. Yani üremelerini nehirlerde yaparlar, daha sonra denizlere dönerler. Bu nedenle bu balıkların Keban Baraj Gölü’nde organik olarak bulunması mümkün değil. Muhtemelen bu balıklar, birtakım kişiler tarafınca göle bırakıldılar” dedi.
Art arda aynı balığın iki kez balıkçılar tarafından yakalanması, açık ki barajda daha oldukca bu balıktan olduğunu akıllara getiriyor. Peki bu durum göle zarar verebilir mi? Sibirya Mersin balığı koruma altında mı?
Prof. Dr. Devrim Memiş ve Prof. Dr. Cem Çevik ile detaylı bir biçimde konuştuk.
SULARIMIZDA SİBİRYA MERSİNİ YOK AMA MERSİN BALIKLARI AZ DA OLSA VARGenel olarak Mersin balıkları su ürünleri sektöründe ekonomik kıymeti en yüksek olan balıklardan... 1800’lerde Mersin balıkları avcıların ağlarına takılan değersiz organizmalar olarak görülürken, günümüzde ise lüksün ve zenginliğin simgesi haline geldi.
Bunun en mühim etkisi de balığın kilosuna nazaran elde edilmiş havyarın 2-15 milyon liraya kadar alıcı bulması… Özetle ticari değeri gün geçtikçe artıyor ve bu konum da bu türleri dünyanın en kıymetli ticari balıklarından biri haline getiriyor. Peki ülkemizde Sibirya Mersin balığı dışında Mersin balığı türlerinden bulunuyor mu?

Prof. Dr. Devrim Memiş, Sibirya Mersin balığının sularımıza ilişkin bir balık olmadığını ama Mersin balıklarının bilhassa Karadeniz bölgesinde yaşadığını söyledi ve şu bilgileri paylaştı:
“Bu balıklar naturel ortamda Sakarya yada Yeşilırmak benzer biçimde büyük nehirlerimizde yumurtlama göçü yapar. Sonra da yavrular, yeniden büyümek için Karadeniz’e taşınır. Mersin balıkları aşırı avlanma, su kirliliği ve yumurtlama göçü yapamaması sebebiyle günümüzde yok olma tehlikesinde olan balık sınıfında.”
“Sularımızda 1980’li yıllara kadar Mersin balığı türlerinden olan Mersin Morinası, Karaca Mersin, Sivriburun, Çoka ve Şip benzer biçimde Mersin Balığı türleri bulunmuş olduğu biliniyor. Fakat günümüzde rakamları fazlaca azaldı ve ancak Mersin Morinası, Karaca Mersin ve Sivriburun fazlaca nadir de olsa özellikle dere ağızlarına yakın bölgelerde görülebilen türler halini aldı. Sibirya Mersin balığı denen bu tür ise sadece yetiştiricilik yoluyla vatanımızda birtakım işletmelerde bulunuyor.”
GÖL EKOSİSTEMİNE ZARAR VEREBİLİRLERAsıl mühim olansa Sibirya Mersin balığının baraj gölünde olması. Balıkların birileri tarafından göle bırakılma ihtimali oldukça yüksek gibi duruyor. Bu mevzuda incelemeler de devam ediyor. Akla gelen ilk durumsa şayet bu balıklar çoğalır, yumurtalarını baraj gölüne bırakırsa havyar üretimine imkan sağlayabilme ihtimalleri. Ama öte yandan Sibirya Mersin balığının göle zararı da olabilir. Çünkü Mersin balıkları karnivor canlılar. Yani canlı avlarla besleniyorlar. Denizde de hamsi benzer biçimde balıkları tüketiyorlar.

Üreyebilmeleri için dere sistemine ihtiyaç duymaları gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Devrim Memiş, "Uzun kilometreler göç etmeleri gerektiğinden göl ortamında yumurtlama yapmaları olası görülmüyor" diye de ekledi.
Prof. Dr. Cem Çevik ise türün göle adapte olup kendi popülasyonu oluşturması niteliğinde göl ekosisteme oldukça ciddi zararlar verebileceğini vurguladı ve şu mühim bilgileri paylaştı:
“Bu vaziyet yerli türlerimizin besinine ortak olma, yerli türlerin yavru ve yumurtalarına yeme, hastalık bulaştırma şeklinde olumsuz etkisinde bırakır yapabilir. Tabii bu saydığım şeyler, göllerimizde bulunan öteki yabancı türler için de geçerli. Fakat şunun altını da çizmek lazım. Canlıların uyarlama yetenekleri her zaman bizi şaşırtabilir. Bu nedenle Mersin balığının göllerimizde devamlı kalıcı bir popülasyon oluşturma ihtimali olabilir de olmayabilir de…”
TÜRKİYE'DE ÜRETİMİ YAPILACAK SU KOŞULLARI MEVCUT!
MİLYONLUK DEĞERE SAHİPLERProf. Dr. Devrim Memiş, bu balıkların organik ortamda olanlarının yakalanması yasak olması sebebiyle havyar elde edilemediğini ama üretim çiftliklerinde havyar üretmek amacıyla yetiştirildiklerini söylemiş oldu.
“Mersin balıklarından elde edilmiş havyarın satışı bakanlık ile Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşme (CITES) kapsamında takip ediliyor. Çiftlik üretimlerinin satışına izin veriliyor. Havyar fiyatı türe ve yumurta kalitesine göre değişiyor. Karadeniz ve Hazar Denizi’nde yaşayan türlerin havyar satışı ön plandadır ve daha da pahalıdır”

Balığın vatanımızda üretiminin fazlaca sınırı olan olduğunu da söyleyen Prof. Dr. Devrim Memiş, “Doğal ortamlarda baraj göllerinde bulunmaları sakıncalı. Üretim çiftliklerinden doğal ortama kaçmış olabilecekleri düşünülürse bu balıkları bulunduran işletmeler özellikle kontrol edilmeli” dedi ve ekledi:
“Ülkemizde Sibirya Mersini üretimi yapılabilecek su koşulları mevcut. Daha fazlaca serin suları tercih etmiş olduğu için alabalık yetiştirilen bölgelerde ek teknoloji kullanılarak ve doğaya kaçması önlenerek üretilmeleri mümkün”