Gönderen Konu: Ekodanitap Çiftliğinde Hem çalış hem tatil yap  (Okunma sayısı 1268 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 7811
    • insan ve doğa
Ekodanitap Çiftliğinde Hem çalış hem tatil yap
« : 12 Şubat 2018, 11:55:25 »
Rize’nin Çamlıhemşin ilçesinde Kaçkar Dağları’nın eteklerinde yer alan Ekodanitap, bir doğal yaşam çiftliği. İsteyenler gelip burada tatil yapabiliyor. Yurtdışından volunteer adlı bir sistem üzerinden gelen turistler de yemek ve yatacak yer karşılığında burada çalışıyor.



Yanımızda gürül gürül akan Fırtına Deresi’ni (yöre insanı Fırtına nehri diyor) izleyerek ve mis gibi havayı içimize çekerek, zaman zaman durup buz gibi çeşmelerden su içip Ayder Yaylası’na çıkıyoruz. Rehberimiz Alper Küçükdevlet, “Öğle yemeğini çok değişik bir yerde yiyeceğiz. Burayı görmeden Çamlıhemşin’den ayrılmayın.” diyor. Eşyalarımızı Ayder Yaylası’nın eteklerindeki otelimize bırakıp yeniden minibüslere biniyoruz. Aşağı Çamlıca Yolu sapağından sapıp yukarı doğru yol alıyoruz. Bir kilometre sonra ahşap bir tabela görünüyor. Üzerinde ‘Ekodanitap’ yazıyor. Sadece tek kişinin yürüyebileceği patika bir yoldan iki yüz metre kadar ilerledikten sonra bambaşka bir dünya karşılıyor sizi. Danitap, düzlük yer anlamına geliyor. Yemyeşil bir çay bahçesinin içinde yedi ahşap ev ve Fırtına Deresi’ne bakan bir lokantadan oluşan bir mekân burası. Organik yumurtanızdan sebzenize, Kaçkarlar’da ilk kez kültürleri yapılan odun mantarından yabanmersini ve böğürtlen türlerine kadar tüm besinlerinizi üretip tüketebileceğiniz bir yer.

Mekâna girince dikkatimizi neredeyse her işe yardım eden iki turist çekiyor. Onlarla azıcık sohbet ettiğimizde ve Ekodanitap’ın sahibi Mehmet Demirci ile görüştüğümüzde buranın sadece pansiyon tarzı bir konaklama merkezi olmadığını öğreniyoruz. Ekodanitap, ‘volunteer’ denilen uluslararası bir doğal yaşam sistemine de üye. Bu sistem üzerinden gelen turistler yemek ve yatacak yer karşılığında bağ bahçe işlerinde çalışıyor.

Mehmet Demirci uzun yıllar önce “artık yeter” deyip İstanbul’dan baba ocağına dönmüş. Öncelikle iyi bir rehber. Fırtına Vadisi’nde yapılması planlanan HES’ler konusunda mücadele veren sıkı bir çevreci. İstanbul’dan döndükten sonra eşi Kader Hanım’la önce Fırtına Vadisi’nin derinliklerinde kiraladıkları bir yere bir kulübe yapmışlar. Yaklaşık altı yıl orada yaşamışlar. Şu an üniversitede okuyan kızları Güneyce orada dünyaya gelmiş. Orada hayvancılıkla uğraşmışlar, süt sağmışlar. Haftada bir kez ürettikleri ürünleri Çamlıhemşin’e götürüp satmışlar. Üstelik takas yöntemi ile. “Paraya el sürmeden yaşam biçimini burada ilk biz geliştirdik.” diye anlatıyor Mehmet Bey. Daha sonra Ayder Yaylası’nda bulunan Fora Pansiyonu işletmeye başlamışlar. Doğa yürüyüşleri organizasyonları yapmışlar. Daha sonra daha ciddi anlamda bu işleri yapabilmek için Türkü Turizm seyahat acentesini kurmuşlar.

Mehmet Demirci’nin en büyük hayali ise hem kendisi hem de turistler için bir doğal yaşam mekanı kurabilmekmiş. Şimdiki mekanı bulunca yıllardır içinde ukde olan bu hayali gerçeğe dönüştürmüş. Mehmet Demirci burayı bir eko-çiftlik olarak tanımlıyor. İçinde yemek yenilen, konaklanan, turizm yapılan bir eko-çiftlik. Bir çay bahçesi var burada. Dünyanın en değerli çayı olan beyaz çay üretiyorlar. Ayrıca bir de minyatür üzüm bağı var. Tavuklar, yeşillikler… Onlar burada ürettikleri hiçbir şeyi satmıyor. Ne üretiyorlarsa Ekodanitap’a gelenlere ikram ediyorlar.

Gönüllü tarım işçileri…
Ekodanitap’ın üye olduğu volunteer sistemi, wwoof denen uluslararası bir örgüt tarafından uygulanıyor. Bu örgütü Türkiye’de Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği temsil ediyor. Uygun görülen başvurular kabul ediliyor. Bu sistemle Ekodanitap’a gelenler çay toplamaktan üzüm yetiştirmeye, bağ bahçe işlerinde Mehmet Bey’e yardım ediyor. Onlar da karşılığında yatacak yer ve yemek veriyor. Elbette bir amele gibi sabahtan akşama kadar çalışmıyorlar. Mehmet Bey ne kadar çalışırsa o kadar. Bu sisteme katılan Romain, Fransa’dan bisikletle gelmiş. Fransa’daki köylerden topladığı eski tohumları burada yaptıkları seraya ekmiş. O tohumları yetiştirdikten sonra buradan ayrılacak. Çünkü yolu uzun. Bisikletle Malezya’ya kadar devam edecek. Ekodanitap’taki diğer yabancı Remzi Sipahi, pek yabancı sayılmaz. Amerikalı bir Türk. Ancak Türkçe bilmiyor. Yakın zamanda üniversiteyi bitiren ve doktor olan Remzi, doğal yaşam çiftliklerinde hem Türkiye’yi geziyor hem de Türk kültürünü öğrenmeye çalışıyor.

web : http://ekodanitap.com

Tags: