Gönderen Konu: Bosna Hersek Yolcuları için  (Okunma sayısı 3198 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı GeZGiN

  • Yönetici
  • DoğaKolik
  • *****
  • İleti: 8028
    • insan ve doğa
Bosna Hersek Yolcuları için
« : 06 Kasım 2011, 14:48:05 »
Sarayevo – Saraybosna

Elbette gideceğiniz ilk yerdir…

Bosna’nın başkenti olan Sarayevo’nun ismi Osmanlı döneminden geliyormuş. Bazılarına göre Saray Ovası olarak kullanılırmış, bazılarına göre ise Saray Evi… Ama, Türkiye’de daha çok Saraybosna olarak bilinir.

Saraybosna tarih açısından önemli bir şehirdir. Tarihini internette bir çok yerde bulabilirsiniz ama, örneğin I. Dünya Savaşın başladığı şehirdir, daha doğrusu savaşın başlamasına neden olan olay, Saraybosna’nın Milyatzka nehrinde bulunan Gavrilo Princip köprüsünde olmuştur. 1885 yılında da Avrupa’nın ilk tramvayı bu şehirden geçmiştir, 1984’te ise Kış Olimpiyat oyunlarına ev sahipliği yapmıştır. 1992-1996 yıllar arasında bu şehrin neler yaşadığını az çok biliriz…

Ama belki de o yıllarda yaşanan şeyler yüzünden bu şehrin şimdi çok farklı bir ruhu var. Caddelerde, sokaklarda kırmızıya boyanmış yerler vardır. O kırmızı boyalar orda akmış olan kanın simgeleridir. Bombaların düştüğü yerlerin bazıları, yaşanan şeyleri unutturmamak adına, kırmızıya boyanmıştır.


Başçarşiya – başçarşı dediğimiz yer şehirde ilk gezeceğiniz yerdir. Cıvıl cıvıldır, her tarafta insan kaynıyor, her köşede bir eğlence, dans edenler, şarkı söyleyenler vardır. Özellikle yaz aylarında… Kışın insanlar genelde dağlarda olurlar. Bosnalılar 1 metrelik kara alışık oldukları için, kışın zamanlarını dağda kış sporlarıyla geçirirler.

Başçarşı şehrin merkezidir. Elbette Saraybosna orda bitmiyor. Onun dışında da çarşılar var ama, onları 4-5 günlük gezinize sığdırmanız zor olur. Onun için başçarşıda kalalım…

Geldiğinizde, elbette yerel yemeklerden denemek istersiniz. İşte orda iki önemli nokta var ; Burek ve Çevapi. Bu ikisini yemeden ve çarşıda çeşmeden su içmeden dönerseniz, Bosna’ya gitmiş sayılmazsınız. Ve tabi ki kahvemizi içmeden…

Burek, Türkçe’de börek olarak geçse de, Bosna’da sadece etle yapılan böreğe denilir. Bosnalıların vazgeçilmezidir. Çevapi ise, köfte tarzındadır ama, tadı Türk köftesinden biraz farklıdır. Sonuç olarak, ikisini de tatmalısınız…

Bunlardan sonra tatlı olarak ne yenilir diyorsanız, palaçinke yiyebilirsiniz. Ya da elmalı bir tatlı olan tufahiye, ya da bizim baklavamızı deneyebilirsiniz. Tercih sizin…

Elbette son olarak kültürümüzün vazgeçilmez parçası olan kahvemizi içmelisiniz. Ama, her yerde değil. Normal kafeteryalarda yapılan kahveler büyük fincanla getirilir. Size asıl lazım olan, küçük cezve, küçük fincan ve lokum…  Onu da, Moriça Han veya Kuça Sevdaha yerlerinde içebilirsiniz.

Karnımızı doyurduktan sonra, dönelim gezilecek yerlere…

Çarşıya yakın olan şehitlik ziyaret etmeniz gereken yerlerin başında gelir. O şehrin neler yaşadığını gösteren bir özet gibidir orası. Ayrıca, o şehitlikte Bilge kralı olarak bilinen rahmetli Aliya İzetbegoviç'in mezarı da bulunmaktadır.

Tünel müzesi… Savaş döneminde şehir kuşatma altında kaldığı için şehirden bir çıkış olarak yapılan tüneldir. Ve o dönemde, şehirden tek çıkıştı. Her türlü yardım, yaralıların şehirden çıkartılması o tünelden yapılıyordu. Şu anda da müze olarak kullanılıyor. Orda küçük bir tanıtım filmi de seyredecekseniz ve daha çok bilgiye ulaşacaksınız.

Tünel müzesi merkezden biraz uzaktır. Uzak dediğime bakmayın, Sarayevo küçük şehirdir.  Eğer arabanız yoksa, 3 numaralı tramvaya binip, son durakta inebilirsiniz. Ordan da taksiyle müzeye kadar gidebilirsiniz.

Burada bir gününüz geçmiş olur… Ama, eğer hala Sarayevo için zamanınız varsa, Svrzina kuça ya gidebilirsiniz. Orası da müze tarzındadır, daha çok Bosna kültürünü anlatan bir evdir.

Çarşının ortasında bir cami vardır, Gazi Hüsrev Bey camisi. Savaş sırasında o camiye düşen bombaların sayısını 100’e kadar saydılar. Ondan sonra saymayı bıraktılar… Ama, cami yıkılmadı. Caminin bulunduğu yerde, çarşıda bir çeşme var. Ordan su için…  Ordan su içen, tekrar Sarayevo’ya gelirmiş.

Çarşının dışında, Milyatzka nehrin aktığı yerde Viyeçnitza kütüphanesi var. Savaşta Sırpların bombalaması sonucunda yaklaşık 2.5 milyon kitap yandı. Bu kitapların çoğu orijinal ve kopyası olmayan kitaplardı. Şu an restore ediliyor ve içerisinde savaşa dair bir çok fotoğrafı var. Gidip görmeniz gereken yerlerden biri…

Gün çoktan bitmiştir... Bundan sonra, sanırım Mostar için hazırsınız…

Kaynak :  Emine Şeçeroviç (Amina Secerovic)

Tags: